Mucizeyi bekliyorum

Toprağa bir tohum bırakıyorsun. Bir zaman sonra çimleniyor, yeşeriyor, boy veriyor ve sonunda toprağa bıraktığın tohumların benzerlerini. . . Sen bir tohum attıysan, on katını, yirmi katını, kırk katını sana veriyor.

Veya bir fidan dikiyorsun, büyüyor. Meyvesi varsa meyve veriyor, yoksa gölge veriyor, oksijen veriyor. Fesübhanallah! “Eee? N’olucak veriyorsa? Biliyoruz? Ne var bunda?” Diyenlerin yolu açık olsun. Benim lisanıma aşina olanlar hayata o kadar tepeden bakmazlar. Şaşılacak şey değil mi, bütün nebatatın böyle acayip bir şekilde yerden bitmesi? Tomurcukların patlaması, çiçeklerin açması, meyvelerin yavaş yavaş olgunlaşması? Otların, ekinlerin, baharda deli gibi topraktan fışkırması? Her biri ayrı ayrı, sayısını bilemeyeceğimiz kadar çok mucize! Ben öyle şeylere durmadan hayret eder dururum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kleptokrasi taşkınları 22 Kasım 2024 | 171 Okunma Cezalılık algısı 18 Kasım 2024 | 209 Okunma Abdülhamit halledilmeseydi kazanır mıydık? 17 Kasım 2024 | 280 Okunma Bir Gazzeli’ye ‘Nasılsın?’ demek 15 Kasım 2024 | 112 Okunma ‘Devlet aklı’ bulunamadı 13 Kasım 2024 | 266 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar