Özeleştirinin azı da faydalıdır
‘Dava-yı bi-mana’mızdan bahsediyorduk. Yarıda kalmıştı. Hepimize ait olan bir meselede vardı, ‘davamızın mahiyeti konusunda elle tutulur bir bilgiye sahip olup olmadığımızı’...
‘Dava-yı bi-mana’mızdan bahsediyorduk. Yarıda kalmıştı. Hepimize ait olan bir meselede vardı, ‘davamızın mahiyeti konusunda elle tutulur bir bilgiye sahip olup olmadığımızı’ tartışıyorduk. Anadolu Buluşmaları’nın 12. ’sinde yapılan benim de okuma fırsatı bulduğum bazı konuşmaların, bana, böyle bir bilgiye sahip olmadığımızı düşündürdüğünü yazmıştım. Tabii ki, ‘Anadolu Buluşmaları’ gibi bir zeminde de böyle kapsamlı bir işin üstesinden gelinmesi beklenemez. Bu yazının amacı da bir ‘reçete’ sunmak değil. Sadece eksiğimizi göstermek. Ama, Anadolu Buluşmaları’nın bunu mesele edinmesi beklenebilir. Kendimizi neye çağırıyoruz? İnsanlığı neye çağırıyoruz? Bu konuda hiç olmazsa kuşatıcı bir çerçeve tasavvur edilebilir mi? Diyelim tasavvur ettik.