Rusya’nın ipiyle buraya kadar
Macron ara sıra Türkiye’ye atar tutar. Bizim Cumhurbaşkanımız da Macron’a bir şeyler söyler. Aynı şey, aynı şiddette değilse bile Merkel-Erdoğan ilişkileri için de geçerlidir.
(Bugünlerde fena değiliz. Merkel Avrupa’da olgun bir abla gibi davranıyor. Kariyerinin zirvesinde ve insani bir final için çabalıyor.)
Biz olsak, birisinin hakkımızda ileri geri konuştuğunu işitince selamı sabahı keseriz.
Devlet işleri öyle yürümüyor demek ki.
Türkiye’nin İdlib’de başı derde girince ikisi de Putin’le konuşup bir uzlaşma için ikna etmeye çalıştılar.
Merkel ve Macron’un Putin’i aramaları maddi olarak değilse de moral olarak bize faydalı olmuştur.
Kleptokrasi taşkınları
22 Kasım 2024 | 171 Okunma
Cezalılık algısı
18 Kasım 2024 | 209 Okunma
Abdülhamit halledilmeseydi kazanır mıydık?
17 Kasım 2024 | 280 Okunma
Bir Gazzeli’ye ‘Nasılsın?’ demek
15 Kasım 2024 | 112 Okunma
‘Devlet aklı’ bulunamadı
13 Kasım 2024 | 266 Okunma
TÜM YAZILARI