'Şeytan'ı dışarıya anlatma çabası
Maçı uzaktan seyrettiler. Fenerbahçe’yle Galatasaray’ın maçını seyreden bir Beşiktaşlı gibi. (Takımların isimleri kafa karıştırmasın, hepsinin yerini değiştirebilirsiniz.) Nasıl...
Maçı uzaktan seyrettiler. Fenerbahçe’yle Galatasaray’ın maçını seyreden bir Beşiktaşlı gibi. (Takımların isimleri kafa karıştırmasın, hepsinin yerini değiştirebilirsiniz.)
Nasıl seyreder o maçı Beşiktaşlı?
Hangisinin puanı kendine yakınsa onun kaybetmesini temenni ederek seyreder.
Avrupa ve Amerika da bizim başımıza gelen musibeti öyle seyretti.
Hangi maç? Hangi musibet?
FETÖ darbesi.
Yenilseydik, büyük ihtimalle memnun olacaklardı. Yenilmedik, canları sıkıldı. Kabaca işin özeti bu.
Hemen ne dediler?
Gerçekten FETÖ mü yaptı? Delil var mı? Bu bir tiyatro mu?
Öyle abuk sabuk sualler.
Diyelim, Batılıların bir kısmı, özellikle yönetici tayfası kötü niyetli.
Aralarında hiç mi insaf sahibi yok?
İçlerindeki iyi niyetlilere iki kelam anlatamaz mıyız?
Dün Londra’da bu çabanın bir örneğine tanıklık ettim. Al-Sharq Forum’la (Şark Forum) Avrupa Dış İlişkiler Komisyonu’nun (Efcr) müşterek organizasyonuydu.
Şark Forum’un Türkiye Direktörü -aynı zamanda bizim dış politika yazarımız- Galip Dalay, bu ve benzeri çalışmalar için büyük efor sarf ediyor. Dünkü çalışma da Dalay’ın emeğinin bir neticesi.
Çalışmanın başlığı, ‘Batı, Türkiye’deki başarısız darbe girişimi ve Ortadoğu’daki anlamı…’
TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Taha Özhan, darbe girişiminin ‘gizli, ezoterik bir örgüt’ tarafından yapıldığını, bunun aynı zamanda bir ‘işgal’kalkışması olduğunu söyledi.
FETÖ’nün devlete, orduya sızmasını, seks kasetleriyle siyaseti (özellikle muhalefeti) dizayn etmesini, nihayet 15 Temmuz’da son darbeyi indirmeye kalkışmasını anlattı.
Darbenin ilk saatlerindeki korkunç terör atmosferini F 16’ların Meclis’i, Külliye’yi defalarca bombalamasını, tankların insanlara ateş açmasını tasvir etti.
Batı’nın gevşek tutumunu Mısır’da darbeye darbe diyememeleriyle eşleştirdi.