Topaloğlu Hoca göçtü bu dünyadan
Ne televizyon ekranlarında rastlarsınız onlara, ne gazete sayfalarında. Car car konuşmazlar. ‘Artist’ değillerdir. Oraya buraya saldırmazlar. Kendi halinde, mütevazı adamlardır. Sizden ihtiram istemezler, onlarla irtibat...
Ne televizyon ekranlarında rastlarsınız onlara, ne gazete sayfalarında. Car car konuşmazlar. ‘Artist’ değillerdir. Oraya buraya saldırmazlar. Kendi halinde, mütevazı adamlardır. Sizden ihtiram istemezler, onlarla irtibat halinde olduğunuzda, medeni olun, her insan için geçerli olan adab-ı muaşerete riayet edin, bu onlar için yeterlidir. Ayaklarını ovmanıza, yelpazelemenize lüzum yoktur. Sizi herhangi bir şeye mecbur etmezler. Sizin, kendi mes’uliyetinizi almanızı, kendinizi taşımanızı tercih ederler. Ne kalabalık takipçileri vardır, ne de onlar birisini takip ederler. Fakat, ilim sahibidirler. Bunda hiç şüphe yoktur. Mü’mindirler, bunda da hiç şüphe yoktur. Onlarla konuştuğunuzda ilmin büyük bir kıymeti ve emsalsiz bir lezzeti olduğunu anlarsınız. Ben şu cümleyi hangi kitapta okuduğumu unuttum. Fakat, çok kıymetli buldum. Hazret-i Ali’den naklediliyor. “İlim de rızıktır.” Bu söz, ilmin de bir servet, bir zenginlik olduğuna işaret olmalı. ‘Men lem yezuk, bilmez yazuk.’