Akşener’in ‘Yavaş’ ama etkili hamlesi
Milliyet Gazetesi Yazarı Zafer Şahin’in bugünkü (22.04.2022)''Akşener’in ‘Yavaş’ ama etkili hamlesi’’ başlıklı yazısı.
Altılı masanın görünür ve öne çıkan adayının Kemal Kılıçdaroğlu olması sizi yanıltmasın. Masanın Akşener dışındaki sakinleri Mansur Yavaş’ın ismi üzerinde uzlaştı.
Muhalefet cephesinde son bir ayda yaşanan ve “Masa dağılıyor mu?”dedirten tüm gelişmelerin sebebi kamuoyundan saklanan bu uzlaşma. Akşener’in Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu’nu tasfiyesi -Buraya döneceğiz- Gültekin Uysal’ın Babacan ve Davutoğlu’na istikamet çizen açıklaması… Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nu frenleme çabaları… Hepsi birbiriyle bağlantılı.
Nasıl mı? İyi Parti ile başlayarak anlatalım…
Meral Akşener’in Ağıralioğlu ve Koray Aydın’a çektiği operasyon ittifak ortaklarının kendisine kurduğu tuzağı bozmak için yaptığı ustaca bir hamle aslında. Akşener, masanın gizli adayı olan Mansur Yavaş’a karşı önlem aldı. Çünkü Yavaş’ın muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olması Akşener dışındaki masa sakinlerinin hiçbirinin siyasi geleceğini etkilemiyor. Ama bu senaryo Akşener için yolun sonu anlamına geliyor.
Bunun son derece makul ve mantıklı bir gerekçesi var. Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı olan Yavaş’ın seçimi alsın ya da almasın bugün Akşener’in oturduğu koltuğun doğal lideri olarak görülmesi kaçınılmaz. Kendisi istemese bile siyasetin yazılı olmayan kuralları o yolu açacaktır. Ankara kulislerinde Ağıralioğlu ve Aydın’ın tasfiyesinin asıl sebebi olarak Mansur Yavaş ile birlikte hareket etmeleri gösteriliyor.
Bu ekibin İyi Parti’de Akşener sonrası için düşündüğü ismin de Ağıralioğlu olduğu belirtiliyor. Bu kulis bilgileri Akşener’in neden iki ismi çizdiği sorusunun yanıtını da kendiliğinden veriyor. Kılıçdaroğlu neden Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına karşıysa, Akşener de o sebeple Yavaş’ın adaylığına itiraz ediyor. Kendisini korumaya çalışıyor. Mesele bu kadar basit.
Gelelim Kılıçdaroğlu ve CHP’ye... CHP lideri Kılıçdaroğlu belki son ana kadar adaylık için bastırıyormuş gibi görünecek ama zamanı geldiğinde “Seçimi almak için fedakârlık yapan lider” algısıyla “Gel bakalım Mansur” diyecek. Böylece partideki koltuğunu da sağlama almış olacak. Kılıçdaroğlu bunu yapmaya mecbur çünkü seçimi alamayacağına dair kanaati bir türlü değiştiremiyor. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak istemeyecektir.